KİRLİ EMELLERİNE NEŞET ERTAŞ’I ALET EDEREK ORTAMI GERMEYE ÇALIŞANLARA CEVABIMDIR.
Bundan 2 veya 3 yıl evvel konuk olduğum bir televizyon programında, ozanların genel olarak siyasi ve protest tavırları olduğundan bahsetmiştim. Bunun üzerine sunucunun, “örnek verebilir misiniz” şeklindeki sualine ben de cevaben “Aşık Mahzuni”, "Aşık Reyhani” gibi isimleri zikrettim. Sunucu: “Neşet Ertaş” da bu ozanların arasına girer mi diye sordu. Buna mukabil ben de Neşet Ertaş’ın daha yöresel bir tavır (bozlak tavrı) içinde olduğundan bu kategoriye girmediğini söyledim. Bu yaklaşımımla, Neşet Ertaş’ın hiçbir zaman siyasallaşmadığını ifade etmiş oldum.
Nitekim bir röportajında bu farklılığı şöyle dile getiriyordu Neşet Ertaş: “Mahzuni ile biriz ama yolumuz ayrı. Bir yolculuk esnasında bir araya geldik, giderken iki yol geldi önümüze. Biri hak yolu, biri gönül yoluydu dedim. O hak yolunu, ben gönül yolunu seçtim.”
Kendisinin de ifade ettiği üzere Ertaş’ı, Mahzuni ve Reyhani’den ayıran, hak ve gönül yollarının farklılığıydı. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Neşet Ertaş kavgayı, siyaseti, protestliği değil, gönlü tercih etmiştir. Bu yüzden protest ozanlarla yollarını ayırmıştır. İşte televizyon programında kastettiğim tam da budur.
Ne yazık ki Neşet Ertaş’ı, kirli siyasi emellerine alet ederek bize saldıran, kendini bilmez güruhun ilk vukuatı değil bu. Ellerine geçen her fırsatta günah çıkaran ve bu defa Neşet Ertaş ismini kullanarak algı yönetmeye çalışan bu zavallıları muhatap dahi almıyorum.
Aslında bunların kim olduğu herkesçe malum. Bunlar, memleketini Rusya’ya şikayet ederek Putin’den medet uman, canlı bomba olan terörist için taziye yayınlayan, bu aziz milletin gözünün içine baka baka teröristlerin cenazesine katılan kimliksiz, gayri milli ve güdümlü iradelerdir.
Samimiyetsiz ve gayri ahlaki biçimde, Neşet Ertaş’ı sevmek kılıfıyla sürdürülen bu fitnenin asıl gayesi, temsil ettiğim değerlerle birlikte bu değerlere sahip çıkan milletimizin, siyasi kimliğim üzerinden açıkça hedef haline getirilmek istenmesidir.
Ahi Evran’dan Muharrem Ertaş’a, Çekiç Ali’den Neşet Ertaş’a kadar birçok değerin yetişmesine öncülük eden Kırşehir, bizim için gönül sultanlarının diyarıdır. Bu şirin şehrin gönül erlerini siyasi amaçla kullananlara, Kırşehir halkı bugüne kadar ödün vermemiştir.
Kırşehir’in imajını zedelemek isteyen bir avuç çapulcuya Kırşehir’in sağduyulu halkı fırsat vermeyecektir.
Yaklaşık 30 yıldır Neşet Ertaş dinleyen ve yorumlayan birisi olarak ifade etmeliyim ki, üstadla ilgili olan bu konu, mecrasından saptırılıp bir kargaşa üretmek isteyenlerin hadsizliğinden başka bir şey değildir.
Bu açıklamayı kaleme almaktaki maksadım, nifakçılara cevap vermekten öte, Anadolu değerlerini yaşatmak gayesiyle kültürümüze sahip çıkan kardeşlerime duyduğum saygının gereğidir. Nitekim kasıtlı olarak bir yalanın yayılmasına aracılık edenlerin cevabını tek dizelik bir soruyla vermiş Neşet Üstad.
Eğrinin emeği boş değil midir?
Baki muhabbetlerimle.
Uğur Işılak
Gelme kirswhir e